Ülkemizde satışları resmi olarak bir hafta öncesinde başlayan Apple’ın son gözdesi için tek bir inceleme yetmeyecek diye düşündüğümüzden, daha önce bir kaç model için de yaptığımız gibi ön incelemeyle başlıyoruz. Tecrübeleri derinleştirdiğimizde yeni makaleler yine burada olacak.
Madem öyle öncelikle fiyatına bir göz atalım. Haberler bölümümüzde telefonun ülkemizde operatörler tarafından sunulmuş satış opsiyonlarını sizinle paylaşmıştık. Operatörlere gelmeden genellikle internet üzerinden olmak üzere bir çok yerde telefon 3 bin lira civarı satılmıştı. O zamandan beri beklentimiz garantili ürünlerin ülkemizde 2100-2200 lira gibi fiyatlara satılmasıydı ki tam da bu aralıkta peşin olarak alınabiliyor. Tabi söz konusu fiyat 16 gb opsiyonu için geçerli 32 gb’lık model için fiyat 2550 lira civarı. Bu fiyatlar göz önüne alındığında rakiplerinden fiyat olarak biraz yukarılarda. Bunda her zamanki gibi ürünün yeni çıkmış olmasının da etkisi muhakkak var. Fakat Apple ürünlerinin her zaman rakiplerinden biraz yüksek olduğunu düşünürsek gayet normal. Bu durum en azından ilk etapta Apple’ı rakiplerinin gerisinde bıraksa bile zamanla Apple müdavimleri tarafından rakamların yukarılara çekileceği aşikar. Şu anda bile gayet hızlı bir şekilde satışları devam ediyor.
Herşeye rağmen bize göre fiyat yüksek. Üst düzey teknolojik bir cihaz olmasına rağmen 4 adet iphone 5 fiyatının ikinci el bir araç ya da gelecekte gelişmesi muhtemel bir yerde küçük bir arsa fiyatına denk gelmesi bizce birazcık abartı. Belki kimilerine göre yanlış bir mantık olacak, teknolojiye bu şekilde yaklaşımın doğru olmadığı düşünülecek fakat yine de bir bakış açısı! Ülkemizde teknoloji ürünlerindeki vergiler bir çok ülkeye göre çok fazla ve fiyatta bunun etkisinin çok fazla olduğu bir gerçek. Fakat o vergiler daha az olmuş olsaydı bile ülkemizdeki satış fiyatının yine bir çok ülkeden daha pahalı olacağı su götürmez bir gerçek gibi duruyor.
Ürünün fiyatıyla olan polemiğimizi bir kenara bırakıp ürünün üstüne daha çok düşersek önceki modellere göre ilk göze çarpanın uzayan tasarım olduğunu görüyoruz. Belkentiler tabiiki bu yönde değildi; 4s modeliyle müşterisine güzel bir çalım atan markadan bu sefer büyük farklılıklar, daha önce kullanıcıya sunulmamış tecrübeler bekleniyordu. Fakat öyle olduğu da söylenemez. Telefon basitçe tabir edecek olursak önceki modellere göre uzamış ve incelmiş. Aslında bu durumu kötü yapan yine beklentiler. Yoksa teknolojide her zaman küçük ve ince tasarımlar ilk tercih edilenlerdendir. Telefonun uzaması ekran boyutlarını etkilediğinden bu da bir artı olarak dikkat çekiyor. Tasarım incelmesine rağmen doğal olarak genel iphone hatlarını taşıyor. Kamera, home ve ses tuşları yine önceki modellerde olduğu yerde. Yine iç kulaklık, sim kart yuvası ve ikinci kameranın yerleri de aynı. Buna karşılık kulaklık girişi önceki modellerin aksine alt tarafa alınmış. Bu değişiklik eğer iyi bir arge çalışması sonucu gelmişse Apple’dan korkmakta yarar var. Çünkü önceki modellerde ve aslında bir çok akıllı telefonda yukarıda bulunan kulaklık girişi, telefonu iki yönlü kullanmanızı çok az da olsa etkiliyordu. Bu şekilde müzik dinlerken cebinize koyduğunuz telefonu, çalması durumda rahatlıkla çıkarıp, telefonunuza rahatlıkla hükmedebiliyorsunuz. Bu değişimin diğer bir sebebi de tüm ses birimlerini bir araya toplamak olabilir diye de düşünmedik değil. Bu açıdan bakıldığında da mantıklı bir tercih olmuş.
Telefon renginde bir bütünlük var; yan çıtalar telefonla aynı renk ve veya tonlarda. Yine siyah ve beyaz olmak üzere iki renk seçeneği mevcut. İki renkte de arka kapakta ton farklılığı var. Bunun basit ama güzel bir ayrıntı olduğunu belirtmekte fayda var. Ufak bir detayla sıradanlıktan kurtuluyor telefon. Telefonun kenarları törpülenmiş gibi. Önceki modellerde etrafı çerçeveleyen ve dokunmatik yüzeyden birazcık yukarıda duran ince bir çıta mevcuttu ve bu çıta kırıldığında, çatladığında veya zedelendiğinde hiç de hoş durmuyordu. Bu sebeple telefonunu değiştiren bir çok kullanıcı biliyoruz.
Yeni modelde değişen bir diğer unsur ise şarj soketi; eski uzun ve kalın soket yerine artık micro USB benzeri bir soket kullanılmakta. Bu değişiklik hem alt durumda 3,5 mm kulaklık girişine hem de daha belirgin hoparlör ve mikrofon deliklerine yer açmış. Bu haliyle eski alt tasarımdan daha başarılı. Ayrıca yeni soket TV-out özelliğine de imkan sağlıyor. Tıpkı şarj soketi gibi sim kart yuvası da küçülmüş durumda. 4 ve 4S modellerinde Micro SIM yuvası kullanan Apple son üründe sim kartların dahada küçülmesini sağlayacak şekilde Nano SIM yuvası kullanıyor. Bu sim yuvasını ileriki dönemlerde diğer markaların akıllı telefonlarında da göreceğiz.
Tasarım detaylarını da bir kenara bırakıp teknolojik geliştirmelere göz atacak olursak ilk gözümüze çarpan yeni modelle birlikte gelen ve diğer modellere de entegre edilebilen işletim sistemi; iOS 6. Bu işletim sistemi görsel olarak daha belirgin ve diri hatlar sunuyor kullanıcılara. Bu haliyle yeni modele oldukça yakışmış. Şu ana kadar kullanıcıların hemen hepsi yeni işletim sistemi güncellemesinden memnun. Bir diğer göze çarpan geliştirme ise yenilenen işletim sistemi ve büyüyen ekranın çalışabilirliğini kolaylaştıracak olan işlemcide; çift çekirdek 1,2 Ghz. Bu işlemci gayet akışkan bir kullanım sağlanıyor. Yine de bu denli merakla beklenen bir modelden daha iyi hatta sınırları zorlayan bir işlemci beklerdik. Yeni modelde iki katına çıkıp 1 Gb olan RAM bile bu beklentimizin değişmesine yol açmıyor. Tabii Ram geliştirmesinin yeni modele yapacağı artılar kaçınılmaz. Örneğin kamera ana hat olarak pek bir değişmeye maruz kalmıyor(8 megapiksel) olsa da gelişen işlemci, Ram, yonga seti ve işletim sistemi gibi yardımcı unsurlarla daha hızlı fotoğraflar yakalayabiliyor. Yine bu tip geliştirmeler internet deneyimini bir kademe daha hızlandırarak daha zevkli hale getiriyor.
İphone 5’in önceki modellere kıyasla şöyle bir artısı olduğunu gözlüyoruz. Önceki modellerde hatalarla alakalı söylentiler ürün çıkar çıkmaz yayılmışken iPhone 5 için aynı şeyi söylememiz mümkün değil. Bunu da Apple’ın cep telefonu konusunda artık yeteri kadar tecrübe kazanmasına bağlayabiliriz sanırız. Yinede daha net fikirler için ürünün iyice yaygınlaşması gerekecek.
Akıllı telefon kullanıcıları söylentisi çıkan her modelde çok fazla heyecanlanmalarına karşılık aynı tepkileri üretici firmalardan maalesef ki alamıyorlar. Aslında bir anda değişen piyasanın bu durumda etkisi çok büyük fakat yeni beklentiler yaratmak konusunda uzman markaların aynı şeyi yeni teknolojiler sunmak konusunda yapabildiğini söylemek oldukça güç. Buna karşılık patent savaşlarında çok iyi olduklarını söylemek mümkün. Apple da iki modeldir akıllı telefon müşterilerini şaşırtan markaların başında. Çünkü beklentinin en büyük olduğu marka! Özellikle son model iPhone 5 için insanlar oldukça umutluydu. Fakat daha çok tasarımın her seferinde uzamasını konu alan geyiklere maruz kaldılar. Aslında makalemizde bahsettiğimiz değişim ve geliştirmelerin hepsi güzel ve aslında başarılı işler. Buna rağmen beklentiler kaynaklı hayal kırıklıkları oluşmuş durumda. Apple bu durumda az da olsa yırtanlardan. Çünkü ciddi teknoloji fanlarına sahip. Ne olursa olsun takip edip, yeni ürünlere sahip olan takipçiler bunlar. Yine bir çok kişi tasarımın şıklığından ötürü özelliklerini kullanmasa dahi satın alabiliyor. Bunun yanında sırf markanın genel imajından etkilenip ürüne sahip olanlar da cabası.
Genel olarak mobil iletişim dünyası için tabii ki çok iyi bir ürün. Fakat akıllı telefon konusunda seçicilik yapabiliyorsanız rakipleriyle iyi kıyaslamanızda fayda var. Makalenin başında da belirttiğimiz gibi telefonla alakalı daha detaylı deneyimler edindiğimizde tekrar sizinle paylaşacağız.
Apple iPhone 5 Teknik Özellikleri için Tıklayın
Tayfun Sağır